
10 gun gibi kisa sayilabilecek bir surede okudum kitabi. Bunun bircok sebebi olabilir: yapacak baska bir sey yoktu, uzun suredir okumuyordum (ozlemistim kitap okumayi), kitap akiciydi, sonunda ne olacagini merak ediyordum. Ve evet Orhan Pamuk 586 sayfa kitabi okutmustu. Kitabin konusuyla ilgili bilgi vermek istemiyorum burda. Zira onu bir suru yerde bulabilirsiniz (ki bence en iyi kaynak eksisozluk). Fakat Pamuk'un tarzina gelirsek, biraz zorlama olmus gibi geldi bana. Yani 600 sayfa yazacagim diye gereksiz yere uzatilmis, tekrarlanmis cumleler. Evet cogu kez "ben bu cumleyi okumamis miydim" dedim kendi kendime. Sanki geri donup okumamis gibi yazdiklarini. Hani boyle kafasinda kaliplar hazirlamis da aklina geldikce oraya buraya sokusturmus gibi onlari.
Yazarligin yani sira ticari zekasi da ortaya cikiyor Orhan Pamuk'un bence. Kitabin sonunda baska bir kitabina atifta bulunuyor. Cunku bundan sonra ne okuyayim diye dusunuyor oluyorsun o sirada ve Pamuk sana bunun cevabini veriveriyor oracikta. Masumiyet Muzesi'nin sonunda da Kar'a atifta bulunuyor. Ben de merak edip ona basladim simdi ama Ingilizce oldugu icin cok hizli ilerleyemiyorum ama yine de fena degil. Kim bilir belki bir blog postu da ona ayiririm. Bu arada romanda sozu edilen gunluk yasamin sergilendigi masumiyet muzesi Istanbul 2010 Avrupa Kultur Baskenti Ajansinin destegiyle Cukurcuma'da kurulacakmis. Merak edenlere duyurulur.
Ha bu arada Orhan Pamuk'a bir sans daha vermis olmaktan mutluyum...
No comments:
Post a Comment